Makale Dizini

Kitap yazdım, okur musunuz?

Öncelikle, elle ya da bilgisayarda yazılan hiçbir şey henüz “kitap” değildir, ona “dosya” denir.
Dosyasını kitaba dönüştürmek isteyen çok kişi, okuyup değerlendirmem ve eleştirmem için bana yollamak istiyor.
Hak veriyorum, ilk kitabın yayımlanmasının ne kadar güçlüklerle başarılabildiğini en iyi ben bilirim. Ancak başkalarının dosyalarını okumak geçmişte epey can yakıcı oldu benim için. Ayrıca bilinsin ki, ilk kitabımın yayımlanması için çok kapı aşındırmıştım ama, kimseden okuyup değerlendirme yapmasını istemek aklımın köşesinden geçmemişti, çünkü kendime ve yazdıklarıma güvenim sonsuzdu.  
Kimseyi kırmak da istemediğimden, nazik bir yanıtla ret etmeye çabalıyorum:
Fikirlerime değer vermeniz beni gururlandırdı, çok teşekkür ederim. Ancak birkaç nedenle eserlerinizi incelemem mümkün olamayacak, bu nedenle şimdiden sizden özür diliyorum.

1. Bazı nedenlerden dolayı bana yollanan dosyalarla ilgili değerlendirme yapmayacağıma dair yeminliyim.
2. Yapıtlarınızın yayınlanıp yayımlanmayacağına dair karar verecek olan kişi, yayın evlerindeki editörlerdir. Bu bağlamda, örneklerinizi editörlere iletmeniz gerekir.  (Ben de kendi dosyalarımı editörlere yolluyorum)
3. Yeni bir roman yazma sürecindeyim ve kendime zaman yaratmakta bile zorlanıyorum. 
Yalandan kim ölmüş? Ama yukarıdaki nedenler yalan değil tabii. Gerçi her an roman yazdığım yok da, hani belki denk düşer…
Öte yanda, yazışmanın devamında, “Yayınevi önerebilir misiniz?” gibi bir soru geliyor.  
Kitapçılara gidip çocuk kitaplarını incelemelerini, yazdıklarını hangi yayınevinin yayımlarına yakıştırıyorsa, onlara yollamasını yazıyorum.
Eğer boşta bulunup birkaç yayınevi adı vermişsem, bu kez kesinlikle adres sorulur “Kitapların künyelerine bakın, orada yayıncıların adresleri var,” diye bilgilendirirken bilirim ki, editör adı da istenecektir… “Yazınızın başına ‘Editörün dikkatine’ diye yazarsanız, onlara aktarılır.”
Peki ya yazdığı öykü/roman/masal/şiir çalınırsa?
Aha, kitaplaştıktan sonra aynı tehlike yok mu ki? Kurgular, karakterler, konular, başlıklar… 
İlhamını yaşamdan alan yazar, başkasının fikirlerinden alan ise gözünü dört açar.

Esinlenmenin dozu kaç kaşık?