Ayşen Özenç
Benim iki ablam var: Aytül ve Betül. Ben, aileye uzunca bir aradan sonra katılmış, umutla, “Acaba bu sefer erkek olur mu?” diye beklenmiş son çocuğum…
Yatak odalarımız evin çatı katındaydı. Üç kız kardeş aynı odada yatardık. İki ablam benden önce geldiklerinden, odadaki en güzel köşeleri kapmışlardı. Benim yatağım, kapının hemen girişinde, teras kapısıyla arada kalan boş duvarın önüne yerleştirilmişti. Boyuma uygun minik, pembe bir giysi dolabım vardı. Ben hep ablalarımın kocaman dolaplarına özenirdim. Onlar okula gittiğinde, dolaplarını karıştırıp giysilerini dağıtırdım. Bana kızmazlardı; ben hep küçüktüm, küçük olduğum için de herkes beni kollardı.