Acayip bir eleştiri:
Çocuklar okumuyor… Okumaz tabii! Hangi kitaplar koyuluyor önüne, okusun diye? Hangi okumak istediği kitaplara izin verilmiyor, aman okumasın diye?
Bizim çocukluğumuzda okuduğumuz romanlar… kusura bakmayın, bugün klasik mlasik olabilir ama önemli olan çocuk okurun neyi okuyup seveceği, değil mi? Eğer bugünkü çocuğun dünyasına giremiyorsa, ilk sayfadan son sayfaya okuru yakalayamıyorsa, klasik olsa ne yazar? Elbette evrensel konuların evrensel değeri var. Ancak artık bazı kitapların “modasının” geçtiğini açık yüreklilikle itiraf etmeli ve onları edebiyat ve sosyoloji alanında akademik çalışmalar yapanların okuma listesine koymalı.
Bugünün okuru geçmişin okurundan farklı. Bunu kabul ederek başlarım satırlarıma. Her yaştan, her ekonomik ve sosyal kesimden çocuklar her an karşımda. Hangi kitaplarla buluşuyorlar ve neleri sevip neleri neden sevmiyorlar, çok açık. Eski değerleri yitirmek istemiyoruz evet, onlar günümüzün de değerleri aslında, ama kesinlikle, her birini günümüz koşullarıyla yenilemek, çağdaşlaştırmak zorundayız.
Konu, karakterler, kurgu, olay örgüsü, üç aşağı beş yukarı her zaman zaten benzer ögeler… Peki değişen ne?
Değişen, geçmişten farklı çevresel ve yaşamsal faktörlerle büyüyen çocuklar…
Değişen, onların hayata bakış açısı, onların yaşantısı, onların beklentileri, onların ihtiyaçları…
Cep telefonlu, bilgisayarlı bir dünyaya doğdu onlar.
Sorularının yanıtlarına kolayca ulaşmalarına elveren, bir yandan dikkatlerini çok çabuk dağıtabilen bir dünyaya…
Üç beş konuyu aynı anda etkileşimli algıya sunan bir dünyaya...
Bu değişimi gözetemeyenler, hâlâ keyfe kapılıp konuyu ağır ağır geliştiredursun, romantik betimlemelerle sabır taşıradursun, konunun gelişimine romanın dörtte üçününü bağışlayıp okurun, tek formada anlatılabilecek heyecan kırıntılarıyla yetineceğini sanadursun, daha da önemlisi çocuğun zekâ düzeyinin çok gerisindeki sularda yüzedursun, eh tabii… Çocuklar okumaz.