Masalların çocuğun sosyal ve kültürel gelişimine etkisi yadsınamaz. Çocuk daha okuma yazmayı öğrenmeden, masallar sayesinde demokratik yaşamın ilke ve değerlerini -ki bunlar, başkalarının hakkına saygı duyma, yardımlaşma, paylaşma, yöneticilerini seçebilme, çokseslilik, kendi hakkında karar verebilme, kendine güven, zorluklarla baş edebilme, söz dinleme, sevgi, arkadaşlık, dostluk, iyilik, doğruluk vb.- öğrenebilir. Bu değerler aynı zamanda çocuğun sosyalleşmesini de sağlar. Sosyalleşen, demokratik yaşamın ilkelerini öğrenen çocuk, gelecekte karşılaşacağı durumlara hazır hale gelir. Çocuklar bu ilkeleri ne kadar erken öğrenirlerse, çağdaş yaşama uyum süreçleri de o denli kısa olur.
Yrd.Doç.Dr. Türkan KUZU
Anadolu Üniversitesi Eğitim Fakültesi Yabancı Diller Bölümü Alman Dili Eğitimi Anabilim Dalı
Dünyadaki toplumlar yüzyıllarca farklı sistemlerle yönetilmiş, uzun ve yorucu uğraşlar sonucunda da büyük çoğunluğu cumhuriyet rejimini, dolayısıyla demokrasiyi benimsemiştir.
Bilindiği gibi demokrasi “halkın egemenliğine dayanan yönetim biçimi”dir (Ergeneci ve diğerleri, 2002, s.550). Demokrasi cumhuriyet yönetiminin temelidir. Kendi oluhakkına sahip çıkabilen, başkalarının hakkına saygılı davranabilen, hukukun üstünlüğünü benimseyip kendi geleceklerine özgürce karar verebilen insanların yaşam şeklidir demokrasi. Demokrasilerde kararlar ortak alınarak doğruya ulaşma hedeflenir. Herkes kanunlar karşısında eşittir, hiç kimse düşüncesi, inançları, dili ve ırkı gereği aşağılanamaz, kınanamaz. Temelinde sevgi, saygı ve hoşgörü bulunmaktadır. Bu bağlamda demokrasi, siyasi bir sistem olmaktan çok, bir yaşam biçimidir ve bu özelliğinden dolayı da yaşanılarak öğrenilebilir.